Joker

Aynı isimdeki bir DC çizgi roman karakteri olan Joker, 2019 yılında seyirciyle buluşan bir çizgi roman-sinema uyarlamasıdır. Senaryosu Todd Phillips ve Scott Silver’ın işbirliğinde yazılan filmin yönetmenliğini Todd Phillips yapmıştır. Film gerek görsel efektleri gerekse kullanılan müzikleri ile seyirciden büyük beğeni kazanmıştır. Oyuncu kadrosunda Joaquin Phoenix, Robert De Niro, Brett Cullen, Frances Conroy ve Zazie Beetz gibi başarılı isimler bulunan film 31 Ağustos 2019 tarihinde ilk olarak Venedik’te gösterime girmiştir.xa0 Filmin ikonik sahnelerinden olan Joker’in gülme sahneleri için Joaquin Phoenix’in ciddi bir çalışma yapması gerekmiştir. Film, önemli başarılarından birisi olan Altın Aslan Ödülünü 76. Venedik Uluslararası Film Festivalinde almıştır. Gösterime girdiği tarihten itibaren vizyonda kaldığı süre boyunca çok fazla ilgi görmüştür ve 1,74 milyar dolar civarında bir hasılat elde etmiştir.xa0 Arthur Fleck, Gotham şehrinde annesiyle birlikte yaşayan ve akli sorunları olan bir palyaçodur. Çalıştığı yerin civarında elindeki pankartı asmaya çalışırken birkaç serseri tarafından köşeye sıkıştırılıp dayak yiyen Arthur’un iyice psikolojisi bozulmaya başlar. Sorunlarının artmasının üzerine sinirlerinin iyice bozulmasıyla sürekli gülmeye başlar ve bu bir rahatsızlık haline dönüşür. İnsanlar onun komik bir şeye güldüğünü sanıyorken aslında o ileri derecede sinir krizleri geçiriyordur. İş yerinden Randall adında bir arkadaşı, kendisini koruması için ona bir silah verir ve bir çocuk hastanesinde gösteri yaptığı esnada silah bulundurması gerekçesiyle işinden olur.xa0 Gösteri sonrası eve dönerken bir kadını rahatsız eden üç sarhoş adamı görünce sinirleri bozulur ve gülmeye başlar. Bu duruma sinirlenen adamlar Arthur’u dövmeye başlayınca, Arthur silahı çıkarıp adamları öldürür. İşlediği cinayetin üzerine eve gidip haberlerde olayı izler ve artık duyguları değişim göstermeye başlar. Sonunda insanlar onu fark etmeye başlamıştır. İlaçlarını da artık alamayan Arthur’un durumu iyice fena bir hale gelmiştir. Babasını hiç tanımamış olan Arthur, bir gün eve döndüğünde annesinin Thomas Wayne adındaki birisiyle mektuplarını okur ve bu adamın onun babası olduğunu ancak Thomas Wayne bu durumu gizlemek için evraklarda oynama yaparak Arthur’a asla sahip çıkmadığını görür. Gerçekleri öğrenmek için çabaladığı bir dönemden geçen Arthur, annesinin yalan söylediğini ve evlatlık olduğunu öğrenince annesini yastıkla boğarak öldürdükten sonra işler artık iyice sarpa saracak ve Arthur dışarıda elini kolunu sallayarak gezen gözü kara bir akıl hastasına dönüşecektir. Yapacaklarından bundan sonra kendisi değil ona bunu yaşatanlar sorumlu olacaktır.