7.7 IMDB Puanı
Medusa Darbesi: The Bourne Supremacy (The Bourne Supremacy)
(The Bourne Supremacy)
Senaryo Robert Ludlum, Tony Gilroy
Ödüller 5 ödül & 22 Adaylık.
Film hakkında Serinin ilk filmi olan Geçmişi Olmayan Adam: The Bourne Identıty ardından casusluk,aksiyon ve gerilim filmlerine karşı bakış açımız oldukça değişti. Filmin ilk serisi oldukça etkili ve gizemli olaylar ile bizleri ekrana kilitledi ve neden ikincisi çıkmıyor diye feryat ederken iki yıl sonra, THE BOURNE SUPREMACY, ile Hollywoodun en ilginç ve gizemli kahramanlarından biri olan Jason Bourne ile geri dönüyor. Orijinalinde olduğu gibi, bu film her karede neredeyse nefes kesici bir aciliyetle hızlı tempolu. Yönetmen Greengrass (BLOODY SUNDAY), Bourneun kendisinin bir hayalet gibi görünüp kaybolduğu, dikkatli seyircilerle dolu cesur bir dünya yarattı. Çoğunlukla elde taşınan bir kamerayla çekilen film, ağzına kadar hızlı hareketler ve yakın çekimlerle dolu, heyecan verici bir illüzyon ve aksiyonun içinde olduğumuza dair bir his yaratıyor. Zaman zaman titrek kamera yaklaşımı mide bulandırıcı bir etki yaratıyor, ancak Greengrass ve görüntü yönetmeni Oliver Wood (FREAKY FRIDAY) bize gerçekçi, bağımsız bir dünya ve sinemanın en iyilerinden bazılarını vermeye çalışmış. Film Konusu Jason Bourne (Matt Damon) ilk seride olduğu gibi gizemli bir şekilde denizden kurtarılmış ama geçmişini bulamamış bir adamdır, serinin ilk filminin devamı olan bu bölümde Jason hala geçmişini hatırlamaya ve onu geride bırakmaya çalışan bir adamdır. Gizemli gizli bir ajan ve kaçak olan Jason Bourne, kız arkadaşı Marie ile neredeyse iki yıldır küçük bir Hint köyünde saklanmaya çalışmış ve sonunda mutluluğu bulmuş gibi görünüyor. Bir trajedi baş gösterdiğinde, Jason kendisini cinayetten şüphelenen ajan Pamela Landy (Joan Allen) ile bir kedi-fare oyununun içinde bulur. Bourne, adını temize çıkarmak ve çok geç olmadan onu kimin avladığını bulmak için geçmişini hatırlamalıdır. Geçmişinin hayaletleri onu takip etmeye devam ederken hala kim olduğunu bulamamış ama aramaya devam ediyordur. Bu hayaletlerden biri, Bourneun önemli kanıtları çalmak ve iki CIA ajanını öldürmekle suçlandığı, başarısız bir CIA operasyonu olarak kendini gösteriyor. Hindistandayken kendini bir suikast hedefi olarak bulur ve Marieyi kaybeder. Bourne, eski patronu Ward Abbott ve CIA ajanı Pamela Landy de dahil olmak üzere peşindekileri aktif olarak takip ettiğinde avlanan avcı olur. Neler olduğunu ve her şeyin arkasında kimin olduğunu bulmaya başladığında hafızasının parçaları yerine oturmaya başlar.
Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın